İdamı Biz mi İstiyoruz ?
Son günlerde çıldırmışcasına artan ve halkımız tarafından da büyük öfkeyle takip edilen çocuk kaçırma, hayvanlara ahlaksız eziyetler gündemi hiç terketmiyor. Peki 6 ay öncesine kadar en alt düzeylerde iken bu olaylar ne oldu da son aylarda rekor düzeyde arttı. Bu yazımda bu olayların arka planını aydınlatmaya çalışacağım.
Öncelikle toplumun sinir uçlarını yoklayan bu affedilmez davranışların arka planı bize ne anlatıyor. Toplumu yönlendirmeye çalışan toplum mühendislerinin olduğu malum. Ama kim hangi hamleyi planlıyor bir sonraki hamlede amacı ne ? Bunları düşünmeden hareket edemeyiz. Satrançtaki gibi 5 hamle sonrasını planlayan şeytani akılların düşündüklerini bir nebze anlamamız gerekir. Benim teorim ülkemizin içinde bulunduğu durumla alakalı. Şimdi 15 temmuz hain darbe sürecinin ardından, tüm avrupalı devletler ve batı dünyası darbenin gerçekleşemediğinden mütevellit ciddi şekilde hayal kırıklığı içerisine girdiler. Hatta Amerika, Almanya, Yunanistan direk Türkiyeye cephe alarak fetöcüleri himaye etmeye başladılar ve sığınan hainleri almaya uzun süre devam ettiler. 24 Haziran seçimlerinden sonra devranın döndüğünü anlayan avrupadan Türkiyeye yanaşma mesajları gelmeye başlamıştı. Bunu nerden anlıyoruz ? Darbeyi fetönün yaptığı hakkında delil ibaresi yok diyen Almanya, 1 hafta önce ciddi delillere ulaştık mesajı verdiler. Amerikanın ambargo ve vergi artışlarıyla karşısına aldığı Avrupa yani Almanya yeni müttefik arayışlarına girişti. Pek tabi Avrupa birliği müzakereleri yürüten bir ülkeyiz. Bu aşamada Avrupa uyum sürecine de tabiyiz. Avrupa ülkelerinde idam bulunmuyor en üst ceza ağırlaştırılmış müebbet. Peki bu noktada bizde neden idam cezası yok sorusunu sorduran; nefret eylemleri, olayları doğal akışında gerçekleşiyor yoksa bir el bu olayları rekor düzeyde artmasını mı sağlıyor Benim düşüncem kesinlikle bu olaylar halkımızın nefretini pompalama amaçlı üretiliyor.
Amerikanın tüm dünyaya ilan ettiği ekonomik ambargo sonucunda avrupa çin ve rusyada yeni müttefikler arıyorlar. Zorunlu olarak Avrupanın ülkemize, ülkemizin de avrupaya yaklaşmaya başladığı bu dönemde ittifakları başlamadan bitirmek adına projeler yürütülüyor. Türkiyenin avrupaya yakınlaşmasını idam getirerek bitirmek mümkün görülüyor. Bunun için ne yapılması lazım: halkı kin ve nefrete sürükleyen suni olaylar pompalanması lazım. Ardından yöneticilere baskı uygulayan halk idamı getiriyor ve batı ile bağları koparıyor. Toplum mühendisliğinin planları ile halkımız kendi iradesi ile değil yönlendirme ile karar veriyor.
Şimdi bana ne avrupadan diyecek konumda değiliz maalesef. Yeni bir düzen kuruluyor dünyamızda. Ve bu düzende güçlü olarak yerimizi alma adına ittifaklara ihtiyacımız var. Ülkemizdeki görünen ama görünmeyen ekonomik bunalımda buna ihtiyacımız var. O yüzden şu soruyu soralım kendimize idamı biz mi istiyoruz? Yoksa satranç masasındaki piyon muyuz?
Sağlıcakla kalın, selam ve dua ile...
0 Comment "İdamı biz mi İstiyoruz ???"
Yorum Gönder
Yorum için Teşekkürler